8 Ekim 2012 Pazartesi

MASAJIN STRESE OLAN ETKİSİ

MASAJIN STRESE OLAN ETKİSİ


Mühendislik terminolojisine göre stres, “gövde üzerinde etkili olan dahili güçlerden dolayı ortaya çıkan değişiklik veya deformasyon,” olarak tanımlanır. Aynı tanım insanlara da uyarlanabilir. İnsanoğlu elastik bant gibidir. Dolayısıyla belli bir mesafeye kadar kopmadan çekilip uzatılabilir. Kopma noktasına ulaşana kadar katlanabildiğimiz stres miktarı, bizim stres eşiğimizi oluşturur. Stresin etkilerini masaj yaptırarak azaltabiliriz.

Düşük miktarda stres bizler için iyi olup, bedenlerimizin acil durumlarla baş edebilmesine yardımcı olan adrenalinin üretilmesini sağlar. İlkel insanların mağaralarda yaşadığı dönemlerde, insanoğlu sürekli bir tehlike içindeydi. Doğanın gücüne maruz kalıyor ve genellikle büyük ve tehlikeli vahşi hayvanları avlayarak hayatta kalmaya zorlanıyordu. İçinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan strese dayanmak zorundaydı ve sürekli olarak aynı soruyla yüzleşiyordu: savaşmak mı, yoksa kaçmak mı? İnsan bedeni, bu durumun sonucu olarak strese karşı kendi savunma mekanizmasını oluşturdu. Bizim stres kaynaklarımız, atalarımızın yaşadıklarından çok farklı olabilir, ama onlar da sürekli bizimle birlikteler. İster trafiğin yoğun olduğu saatlerde ofise yetişmek üzere arabamızı sürüyor olalım, ister çocukları okullarından almak için koşturalım sinirli ve gergin olduğumuz dönemlerde bedenimiz olabileceklere karşı kendini hazırlar. Beyin fonksiyonları acil durumlara uygun bir hale gelerek hızlanır ve hormonlar olarak bilinen kimyasal ileticiler de bazı işletim sistemlerimizi değiştirmesi için bedenimize talimatlar verirler. Bu işletim sistemleri şunlardır:

Somatik sinir sistemi – bilinçli sistemdir ve yürümek, bir şeyler kaldırmak ve bir kitabı tutmak gibi kendi irademizle yaptığımız eylemleri kontrol eder.

İstem dışı veya otonom sinir sistemi – nefes almak gibi bilinçli bir düşünceyi gerektirmeyen beden fonksiyonlarını kontrol eder.

Genellikle hayatımızı tehdit eden şeyler hayali olmasına rağmen, bedenimiz hayal ettiklerimiz ile durumun gerçekliği arasındaki farkı nasıl ayırt edeceğini bilmez.

Stres durumunda hafızamız nasıl çalışır? Stres söz konusu olduğu zaman, kas liflerinin bir bakıma bedenin hafıza bankaları olarak işlediği düşünülebilir. İnsan bedenindeki her zar ve dokunun, duruma göre harekete geçen ve tanıdık bir tepki veren bilinçsiz hafıza noktalarına sahip olduğu görülmektedir. Eğer stresli bir durum yaşıyorsak, bu stresi bedenimizde de fiziksel olarak yaşadığımız görülür. Omuzlarımızdaki gergin kaslar, fazla stres sonucunda ortaya çıkar. Midemizdeki kazınma hissi korkunun bir sonucudur ve strese neden olur. Genellikle bu tip durumlarla baş etmek için kendimizi “kuvvetlendirmemiz” gerekir ve kaslarımız da bunu hatırlayarak bedeni korumak üzere devamlı çalışır. Asla susmayan içsel diyaloğumuz, kaslarımızdaki gerilimi yaratan temel şeydir.

Bedenin Strese Karşı Verdiği Tepkiler


Nefes alma sıklığımızı artırır.

Kanımızı koyulaştırır. Böylelikle bir yerimiz kesilirse, ısırılırsak veya başka bir şekilde yaralanırsak, pıhtılaşma mekanizması çok daha etkin çalışır.

En çok gereksinim duyulan bölümlere enerji dağıtımı yapılacağı için sindirim sürecini yavaşlatır.

Kalbin daha hızlı atmasına neden olacak şekilde adrenalin üretimini artırır.

Kan basıncını artırır.

Metabolizmadaki glikoz miktarını artırarak o an için gerekli enerjiyi sağlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder